
Köy
- Söbeçimen
- Arpaözü
- İnönü
- Güzelyayla
- Derekemal
- Çat
- Sızır Kasabası
- Alamettin

Orman
- Doruklu
- Karanlıkdere
- Atkıran
- Camurlu
- Yelliboyun
- İbilağayurdu

Dağ
- Kilisesayı
- Çatalsay
- Mamellik
- Danışık

Piknik
- Üççam
- Gümüşoluk
- Taşpınar
- Soğukpınar
- Doruklu
- Yelliboyun

Gezi
- Üççam
- Doruklu
- İbilağayurdu
- Soğukpınar
- Doruklu
- Yelliboyun
Avşaralan Köyü



Üççam'ın belden Köy

Gönül Dağı

Sanki Sam yelisin estin bağıma
Avşaralan Köyü
Ormanlarında soğuk suların, türlü çiçeklerin, bitkilerin ve çam ağaçların bol olduğu güzel ve şirin Köyümüz.
Meskeni sanki münzevidir dağa, ormana.
Münbit değil arazi, ürün girmez harmana.
Kimi taştan evlerin, kimi kerpiç yan yana,
İç içe geçmiş bir yaşam, evlerinde köyümün.
Kayseri merkeze uzak olmaması nedeniyle günübirlik gidip gelinebilecek yer. Köye yakın olan Sızır‘ daki Şelale de bu arada görülmeye değer başka bir ziyaret sebebi.
Koordinatlar Enlem 39.354768 Boylam 35.818930
GPS 39°21’17.2“ Kuzey 35°49’08.2“ Doğu
Posta Kodu: 66600

Kızılalan Yol yapımı
Köyümüzün yolu yapılırken. Kızılalanda dozer çalışması.

Köyden farklı yerlere olan uzaklıklar km
Çayıralan
Sızır
Boğazlıyan
Stuttgart
Kayseri
Yozgat

Kilise sayından Köye bakış
Kilise Sayının en tepe noktası deniz seviyesinden 1940 m yüksekliktedir. Bu Tepeden muazzam bir manzara sizi beklemektedir.
Çocukken, yaz tatilini iple çekerdim.
Bir ümitle bekler, belki köye giderdim.
Gidemezsem ağlar, boyun bükerdim.
Sevgisi yüreğimde saklı, köyümün.
Köy denince, bir an, hatırımda canlanan,
Yoksul bir dağ köyü, zihnimde kalan,
Kıvrım kıvrım yollar, tırmanarak çıkılan,
‚Avşaralan’dır adı tabelada , köyümün.
Meskeni sanki münzevidir dağa, ormana.
Münbit değil arazi, ürün girmez harmana.
Kimi taştan evlerin, kimi kerpiç yan yana,
İç içe geçmiş bir yaşam, evlerinde köyümün.
Mekan aynı, zaman ise durmuş bir anda köyde,
Hayat devam ediyor işte, tarlada, evde,
İşte dayım mal yayıyor, Karanlıkdere’de,
Kimi sap çekiyor harmanına, köyümün.
Büyükbabam Atkıran’da ekin biçiyor,
Tırpan örste, çekiç elde ritim tutuyor.
O ses hala o tonda, kulağımda ötüyor.
Yankılanıyor ormanında köyümün.
Karanlık çöker köye, koyuldukça koyulur.
Çoban köpeklerinin sesi uzaklardan duyulur.
Cam lambaya renkli gaz, ilk akşamdan koyulur.
Yayılır bir apgın kokusu, sokağına, köyümün.
Evlerin penceresinden tek tük ışık sızıyor.
Gümüş tütün tabakası elden ele geziyor.
Yadigar emmi mukallit, Köroğlu’nu yazıyor.
Meclisinde kubuz bitmez, köyümün.
Sokağında bir acıklı kağnı sesi sızılar.
Harmanında meleşiyor, koyun ile kuzular.
Tecelli eder hep, biçare alındaki yazılar.
Depreşir sızıları yüreğinde, köyümün.
Dedemin mezarında karış karış ot bitmiş.
Konan göçmüş, gelen gitmiş, iz yitmiş.
Ekin olmuş, başak yetmiş, iş bitmiş.
Hüzün saklı havasında, köyümün.
Fazla kalmasam, hiç görmesimde kışını.
Az yemedim ben senin ekmeğini, aşını.
Yine duman bürümüş Akkaş’ın başını.
Havasını, suyunu çok özledim, köyümün.
Mustafa Coşkunsu